Thank you for being such a friend to me
(arkadaşım olduğun için teşekkürler)
Oh i pray a friend for life
(oh, hayatta bir arkadaş için dua ederdim)
And have i ever told you how much you mean to me
(benim için ne kadar büyük bir anlamın olduğunu söylemiş miydim)
Oh you mean so much to me
(benim için çok büyük bir anlam ifade ediyorsun)
I'm thinking all the time how to tell you what i feel
(Her zaman hissetiklerimi sana nasıl söyleyeceğimi düşünüyorum)
Contemplating phrases
(uygun cümleleri düşünüyorum)
I'm gazing on eternity
(sozsuzluğa bakıyorum)
I am floating in serenity
(sessizlikte hareketliyim)
And i am so lost for words
(ve kelimeler için öyle kayıbım ki)
And i am so overwhelmed
(ve çok ezilmiş)
Please don't go just yet
(lütfen hemen gitme)
Can you stay a moment please
(biraz daha kalamaz mısın, lütfen)
We can dance together
(birlikte dans edebiliriz)
We can dance forever
(sonsuza kadar dans edebiliriz)
Under your stars tonight
(yıldızlarının altında bu akşam)
We'll live and breathe this dream
(bu rüyada yaşayıp nefes alacağız)
But don't dream too deep
(çok derin hayallere dalma)
And please pass me some memories
(ve lütfen bana bazı anıları anlat)
And when i fall you're underneath
(altına düştüğüm zaman)
A thousand broken hearts
(bin kırık kalp)
Carried by a thousand broken wings
(bin kırık kanat tarafından önemsenmiş)
A thousand broken wings
(bin kırık kanat)